- yan
- yan1. vi Imperativ von yanmak2. I s1) Seite f\yanımda para yok ich habe kein Geld bei mirbenim \yanımda (oturmak) neben mir; (çalışmak) bei mirher \yanda überallher \yandan von allen Seiten, allseitigsağ/sol \yanda auf der rechten/linken Seitebir şeyin \yanı başında (olmak) ganz in der Nähe von etw (sein), an etw sehr nah dran (sein)\yanına almak zu sich nehmen; (anahtar) mitnehmen, einstecken; (iş vermek) einstellen\yanına çağırmak zu sich rufenparanı/gözlüğünü \yanına almayı unutma vergiss nicht, dein Geld/deine Brille mitzunehmen [o einzustecken]\yanına kâr kalmak davonkommen2) (-den \yana)biri/şans ondan \yana olmak jdn/das Glück auf seiner Seite habenşans benden/bizden \yana das Glück ist auf meiner/unserer Seitebirinden \yana çıkmak sich auf jds Seite stellenbirinden \yana olmak jdm zur Seite stehenbir şeyden \yana olmak etw befürwortenben senden \yana olurum ich bin [o stehe] auf deiner Seitebir şeyden \yana olduğunu açıkça söylemek sich zu etw bekennenben ondan \yanayım ich bin dafürkim bundan \yana, kim buna karşı? wer ist dafür und wer dagegen?; s. a. yanında, yanındanII adj Neben-, Seiten-birine \yan gözle bakmak (\yan bakmak) jdn schräg ansehen; (göz ucuyla) jdn aus den Augenwinkeln anschauenIII advbirine \yan bakmak (fam) jdn schief ansehen\yan çizmek (fam) einen Rückzieher machen; (bir işten kaçmak) kneifenbattı balık \yan gider! (iron) o (fam) wird schon schiefgehen!
Sözlük Türkçe-Almanca kompakt. 2015.